30.07.2012 / En Güvenilir Su, Musluk Suyu!

“İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Enstitüsü” öğretim üyesi Dr. Yavuz Dizdar:


..........................................................


- Hayvanlar bir suyun kimyasallı olup olmadığını ayırt edebilir dediniz. Siz tam bir çevre felaketine dönüşen “Ergene” konusuyla da ilgileniyorsunuz. “Ergene”de hayvanlar çevredeki fabrikaların zararlı atıklarını döktükleri o suyu içiyor ve ölüyor ama...

- Maalesef onlar mecburen içiyor. Çünkü başka su kaynağı yok. O suyu içmek zorundalar. O zaman da ölüyorlar...

 

- “Ergene”de şu andaki durum ne?

- Hiçbir değişiklik yok. Başbakan da bir göndermede bulundu biliyorsunuz, konunun ele alınması için. Ben “Ergene”ye gitmedim. Ama “Gündöndü” diye “Ergene”yi anlatan bir belgesel hazırladı arkadaşımız Nejla Demirci. O belgeseli izledim. Deri fabrikalarından çıkan o atık suyun köpükler halinde “Ergene”yi nasıl kirlettiğini can acıtıcı görüntülerle çok açık anlatıyor orada... Önce suyun çıkış yerini, kaynağını gösteriyor. Su zeminden fokur fokur çıkıyor. Pırıl pırıl, tertemiz. Her bir tarafta kuşlar, böcekler, balıklar var... Olağanüstü bir ortam. 40 kilometre ötede ise kirlenme başlıyor. Fabrikaların atık suları olduğu gibi “Ergene”ye veriliyor. Suyun renginin nasıl döndüğünü görüyorsunuz. Canlılık birden yok oluyor.

 

…………………………………

 

- Zaten çiftçi geliyor “Trakya”dan, “Ergene”den, bizim hastamız, “Hocam” diyor, “15 sığırımız geçenlerde öldü. Daha önce de 15 tane ölmüştü zaten...” Onbeşer, onbeşer ölüyor hayvanlar... Kendisi de kanserle boğuşuyor. Biliyor musunuz, eskiden “Ergene”de yüzülebiliyormuş. Yüzenlerin mayolu fotoğrafları var. Hatta askılı erkek mayolarıyla çekilmiş çok eski fotoğraflar da var. Şu anda orada bırakın yüzmeyi, hayat bitiyor.

 

…………………………………

 

- Nasıl böyle bir şey yapabiliyorlar? Bu kadar mı kafasız, vicdansız bu insanlar?

- Kafasızlıktan ziyade hırslı insanlar. Para kazanmak istiyorlar. “Ergene”deki fabrikalarda fok kürkü bile işliyorlar. Rusya’dan da geliyor diyorlar, Kanada’dan da...

 

- Yani kafalarına sopayla vurula vurula öldürülen yavru fokların kürklerinin işlendiği fabrikalar mı var “Ergene”de?

- Evet. Sonuçta bu para meselesi.

 

……………………………….

 

Gazete Vatan - 30.07.2012, Pazartesi (Söyleşi: Mine Şenocaklı)