04.03.2012 / Madonna'yı Hiç Aratmam

Evcimik, Yonca


Yonca Evcimik “Madonna’ya verilen imkan bize verilse, her şey farklı olurdu” dedi.

 

Son günlerde hayvanlara şiddet ve tecavüze hapis cezası getiren yasanın çıkması için çalışan Yonca Evcimik şarkıcılık kimliğini de ihmal etmiyor. Şarkıcı, “Yonca Evcimik” dendiğinde akla gelen şarkılarının yer aldığı beş albümünü, orijinal halleriyle bir araya getirdi. Evcimik’le yakında piyasaya çıkacak olan “5’i 1 Yerde” albümünü, kariyerini ve hayvan hakları için yaptığı mücadeleyi konuştuk.

 

- Arşivlik bir albüm yapma fikri nereden çıktı?

- İki senedir Şahin Özer’le bunu konuşuyorduk ama O’nu bir türlü gaza getiremiyordum. Son birkaç senedir 90’ların müziklerinin çok talep görmesi O’nu da harekete geçirdi.

 

- “5’i 1 Yerde”de hangi şarkılarınız var?

- Bu çalışmada; “Abone” (1991), “Kendine Gel” (1993), “Yonca Evcimik 94”, “Yaşasın Kötülük” (1997), “The Best Of Yoncimix Remixes” (2002) adlı albümlerimi orijinal halleriyle bir araya getirdik. Albüm çıktıktan sonra ilk 10 gün sadece “limango.com”da, özel bir fiyatla satılacak. Sonra müzik marketlere girecek.

 

“Madonna’yla Çok Karşılaşma”

 

- Talep göreceğini düşünüyor musunuz?

- Albümdeki şarkılar “Yonca Evcimik” denince akla ilk gelen şarkılar... Şarkıları dinleyen herkesin ağzı kulaklarına varacak, albümü herkes sevecek. Bu arada “5’i 1 Yerde”de her albümden bir şarkının olacağı sanılıyormuş ama öyle değil. Albümlerin bütün şarkıları var içinde. Bu daha önce yapılmamış bir şey!

 

- Dünya starı denilince akıllara ilk Madonna geliyor. 1993’te Türkiye’de konser verdiğinde kendisiyle de tanışmıştınız. Haziran’da tekrar geliyor, konsere gidecek misiniz?

- 1993’te Madonna’nın ön grubu olarak sahneye çıkmıştık. Kendisiyle aramızda ufak tefek bir diyalog olmuştu ama beni “Onunla çok fazla karşılaşmamaya çalış” diye özellikle uyarmışlardı. Çünkü Madonna kendisinden önce çıkacak ismin star olmasını istememiş. Bu beni korkutmuştu, çünkü o dönem benim en popüler olduğum yıllardı. Hatta dansçılarım sahneye çıktığında ortalık yıkılmıştı, Madonna’nın dansçıları filan sanmışlardı. Evet, tekrar geliyor; kendisini burada mı yoksa yurt dışında mı izlerim hiç bilmiyorum ama takip edeceğim tabii ki.

 

“Bu Sıfattan Hiç Gocunmam”

 

- Sizin için “Türkiye’nin Madonna’sı” diyebilir miyiz?

- Aynen öyle diyorlardı. Ben bundan gocunmuyorum çünkü Michael Jackson, Madonna, Jennifer Lopez şovu olan sanatçılar. Benim olayım da o!

 

- Sezen Aksu, “Madonna’ya verilen imkanlar Yonca’ya verilse daha farklı olurdu” demişti...

- Evet, bunu yıllar önce söylemişti. Bu bütçeyle alakalı bir şey. O’nun sahnesini gözden geçirirseniz, bugüne kadar Türkiye’de böyle bir prodüksiyonun yapılmadığını görürsünüz. Sezen’in demek istediği şey şu; o sahneden Madonna’yı alın, Yonca’yı koyun aratmayacaktır. Ben de altına imza atıyorum o lafın. Madonna’ya verilen imkan bize verilseydi her şey çok farklı olabilirdi. Haziran’daki konserine beni koyun, aynı performansı gösteririm. Bana müsaade edin; bir ay çalışayım aynı ekiple, hiçbir fark göremezsiniz!

 

- O noktalara çıkamamış olmak sizi üzüyor mu?

- Bu bir kader! Yarın ne olacağını bilemeyiz ki. Şu ana kadar bunun peşinden koşsaydım, belki ben de yapardım. Çünkü 1995’te “Hot For You” diye bir albüm çıkardım. İngiltere’de bir numara oldu. Avrupa’ya açıldık mı, açıldık. “Yaşasın” dedik sonra peşinden gitmedik.

 

- Neden?

- O dönem “Çılgın Bediş” dizisi vardı. Dört sene kendimi diziye verdim. Sonra okul açtım. Her şeyi geride bırakıp ailemle zaman geçirmek istediğim zamanlar da oldu.

 

- Ümidiniz var mı hala?

- Hayatta olmaz diye bir şey yok. Yeter ki isteyeyim. Şimdi hayvan meselesine kafayı taktım.

 

“Ben Şarkıcı Değil, Show Girl’üm”

 

- Size şarkıcı demek yeterli mi?

- Sadece şarkıcı olarak anılmak istemiyorum. Ben bale mezunuyum. Onun dışında iki konservatuvardan daha mezun oldum; “Şan Tiyatrosu” ve “Devekuşu Tiyatrosu”. “Sen nesin?” diye sorarsanız, ben “show girl”üm. Dans ederek şarkı söylüyorum, farkım bu! Arabeskin tavan yaptığı 90’lı yıllarda bunu hayata geçirmek cesaretti. Sürekli yeni şeyler aradım. Daha Türkiye’de “Twitter” yokken, “Twitine Bandım” diye şarkı yaptım. O zaman dalga geçmişlerdi. Hiçbir zaman yerimde saymadım.

 

“İlkokul Çocukları Bile ‘Abone’yi Biliyor!”

 

- 90’lardan bugünlere neler değişti?

- Son birkaç yıldır yapılan müzikten insanlar pek hoşnut değil! Kulaklar eskiyi arıyor çünkü şimdikilerin hiçbir kalıcılığı yok! Çok elektronik oldu her şey. Yeni nesil bunu arzu ediyor olabilir ama eminim ki onlar da ileride 90’ların müziklerini sevip dinleyecek. Çünkü o şarkılarda başka bir büyü, başka bir ruh var. Her şey çok samimi. Her şeye çok emek harcanmıştı. O dönem bir albüm üretmemiz aylar alıyordu. Şimdi her şey bilgisayar başında, iki saatte bitiyor. O günlerin kıymeti o zamanlar bilinmişti, şimdi tekrar bilinecek gibi geliyor. Hayvan hakları projesi için verdiğim konserlerde ilkokul çocuklarının “Abone”yi ezbere bildiğini gördüm. Yeni bir “Abone” nesli geliyor.

 

“İnternetin Etkisi Çok”

 

- “Abone”nin hala dinlenmesini neye bağlıyorsunuz?

- “Abone”nin pop müzikte bir dönüm noktası olduğunu düşünüyorum. Yeni sound’ları tanıtmak ve kabul ettirmek, Türkiye’de single’ın ne olduğu bilinmezken bir single’ın piyasaya çıkarılması, dansın ve şovun ön plana çıkması, cesaret gerektiren şeylerdi. Ama ben yaptım, karşılığını da fazlasıyla aldım. “Abone” o dönem 2 milyon 800 binlik resmi satış rakamlarına ulaşmıştı. Bandrolsüzlerle birlikte 5 milyonu bulmuştur. Kısaca “Abone” pop müziğin yapı taşlarından biridir. Bu şarkının yeni nesle taşınmasında internetin katkısı da büyük tabii ki...

 

“Yaza Yeni Bir Single Olabilir”

 

- Yeni şarkılarınızdan oluşan bir albüm yapmayacak mısınız?

- Yapmayı düşünüyorum tabii ki... Aslında yedi şarkım da hazır! Ama hayvan hakları ile mücadele konusuna ağırlık verince, öylece kaldı. Belki yaza iki şarkıdan oluşan bir single çıkarabilirim.

 

“Hayvanları Koruyarak Toplumu Koruyoruz”

 

- Hayvan hakları meselesinde hangi aşamadasınız?

- Mecliste bir ilk yaşandı; tüm partilerin vekilleri, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu önderliğinde toplandı. 5199 sayılı yasanın değişmesi konusunda herkes hemfikir.

 

“TV Projesi Olacak”

 

- Yasada neler değişecek?

- Hayvana şiddet ve tecavüz “Kabahatler Kanunu”ndaydı. Kabahatlerden çıkıp suç olacak. “Petshop”lara düzenlemeler getirilecek. Hayvanla eğlendiren sirkler, yunus parkları kapatılacak. Hayvana şiddet uygulayan, hapis cezası alacak. Bu konudaki çalışmalarımız insanlardaki merhamet duygusunu harekete geçirdi. Artık herkes kapısının önüne bir kap su koyuyor.

 

- Sizi bu konuda harekete geçiren olay ne oldu?

- Ben çocukluğumdan beri hayvanseverim. Evimizde ya kedimiz olmuştur ya da köpeğimiz. Şiddet gören hayvanların resimleri beni çok etkiledi. Dünyada yapılan araştırmalarda seri katillerin çocukluklarında hayvanlara şiddet uyguladıkları görülmüş. Biz hayvanları koruyarak ve bu bilinci aşılayarak toplumu da koruyoruz.

 

- Çalışmalarınızın devamı gelecek mi?

- Ben gönülden hayvansever olarak bu meseleye giriştim. Türkiye’de rol model olmuş insanlarla “Varolmak Haktır” projesini yaptık. 12 bin çocukla farkındalık çalışması yaptık. TV projemiz de olacak.

 

www.sondakika.com sitesinden alınmıştır. - 04.03.2012, Pazar