29.06.2016 / Ender Semenderler Yangınla Yok Olabilir


Dünyada yalnızca “Kumluca”da görülen “Ulupınar Semenderi”nin varlığı, 3 gün süren yangınla birlikte tehlikeye girdi. Prof. Dr. Bayram Göçmen, hayvanların ağaçların olmadığı ortamda uzun süre yaşamasının imkansız olduğunu söyledi.

Ulupınar Semenderi 

Antalya’da “Kumluca” ve “Adrasan”da çıkan yangınla birlikte 3 günde küle dönen 540 hektar ormanlık alanda hayvanlar da zarar gördü. Dünyada yalnızca o bölgede yaşadığı bilinen “Ulupınar Semenderi”nin geleceği tehlike altında. “Ege Üniversitesi Zooloji Ana Bilim Dalı” öğretim üyesi Prof. Dr. Bayram Göçmen, “Yangında kurtulan hayvanların tahrip olan ormanda yaşamını devam ettirmesi zor” dedi. “Karadeniz Teknik Üniversitesi Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi” Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şağdan Başkaya da yangının hayvanlara etkisini anlattı.

 

Prof. Dr. Bayram Göçmen, “Yaz döneminde hayvanlar dibe doğru girdi. Bu nedenle yangından kurtulmuş olma olasılıkları var. Ancak bu hayvanlar kayaların altında en fazla 3-4 metre derine gidip yerleşebiliyor. Orman onları bir şemsiye gibi koruyor. Üstlerindeki orman kalkınca korunmak için daha da derine gitmek isteyecektir. Ancak bunu yapamayabilir, yapı müsait değil. Sonuçta vücut su kaybından ölecektir” dedi.

 

Bilim dünyası, “Ulupınar Semenderi”yle 2012 yılında tanıştı. Bilimsel adı “Lyciasalamandra arikani.” Yeşilimsi sarı göz kapakları, bal sarısı parlak rengiyle diğer kara semenderlerinden ayrılıyor. Ancak pörtlek gözlü bu sevimli canlıların sayısını bilmiyoruz. Bayram Göçmen, bunu öğrenmek için “TÜBİTAK”a başvurduğunu, ancak projesinin reddedildiğini söyledi. Yangın sonrasında popülasyonun ne kadar etkileneceğini kesin olarak bilemesek de benzeri çalışmalar fikir veriyor. Göçmen, “Avrupa’da yapılan bir çalışmada yangın sonrası semender popülasyonunun 4’te bire indiğini görüyoruz. 4 yıl sonra bile popülasyon toparlanamıyor. Bin hayvan varsa 250’ye düşecek. Böyle bir durumda dişi ve erkeği bulamayabilir. Üreme imkanı azalır. Bu tür, belki de yeniden tutunamayacak. Tamamen ortadan kaybolacak” diye konuştu.

 

Çözüm Serpme Yöntemiyle Ağaçlandırma

 

Semenderlerin bölgede yeniden tutunabilmesi için ağaçlandırma çalışmalarında da dikkat edilmesi gerekenler var. Bayram Göçmen’in önerisi serpme yöntemiyle ağaçlandırma: “Orman Müdürlüğü alana dozerle giriyor, nadaslama yapıyorlar, zemin değişiyor. Bu, semenderlere zarar veriyor. Serpme yöntemiyle ağaçlandırma yapılması halinde türün yeniden tutunması sağlanabilir.”

 

Her Türün Yangına Tepkisi Farklı

 

Yaban hayvanlarının tıpkı insanlar gibi yaşadıkları alanı kolay kolay terk etmediklerini belirten “Karadeniz Teknik Üniversitesi Yaban Haytı Ekolojisi ve Yönetimi” Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şağdan Başkaya, “Böyle direnen türler, şiddetli ve ters rüzgarların hakimiyetindeki büyük alanları etkileyen yangınlarda hızlı da koşsalar olumsuz etkilenirler” dedi.

 

Her türün yangına tepkisinin farklı olduğunu söyleyen Başkaya sözlerine şöyle devam etti:

 

“Yaban keçisi, karaca, geyik, alageyik, yaban domuzu, ayı, kurt, vaşak, karakulak, tilki, çakal gibi hızlı olanlar ile uçabilen yetişkin kuşlar genelde yangınlardan daha az zarar görürler. Yavru kuşlar ve kaplumbağalar çok fazla zarar görür. Yılanlar gibi panikleyen türler de zarar görür ancak bu durum o türün geneli için söz konusu değil. Küçük memeli hayvanların yangınları kayıpsız atlatmalarının nedeni topraktaki ısınmaların toprağın sadece en üst birkaç santimetresinde olmasıdır. Ancak, toprak içi tünellerde yaşayan hayvanların ölümü büyük oranda yüksek sıcaklıklardan ziyade dumandan kaynaklanır. Bu aylarda çıkan yangınlar, yavru zamanı olduğu için kuşların daha fazla zarar görmesi ile sonuçlanır. Kelebekler ateşe doğru, bazı uçan böcekler sıcaklık, duman ve yanmış ağaçlara giderler. Birçok kuş ve memeli hayvanlar da yangından kaçan böcek ve hayvanlarla beslenmek için yangına doğru giderler.”

 

Aydınlık Gazetesi - 29.06.2016, Çarşamba