28.02.2017 / Melek Barınağı İçin Öğretmenliği Bıraktı


Tekirdağ’da yaşayan İngilizce öğretmeni Reyhan Avcı Karagözler, engelli ve felçli köpeklere bakmak için öğretmenliği bıraktı. Veteriner teknikerliği eğitimi aldıktan sonra kurduğu “Melek Barınağı”nda 400 köpeğe bakıyor.
Karagözler, Reyhan Avcı
Tekirdağ’ın merkez Süleymanpaşa ilçesinde yaşayan Reyhan Avcı Karagözler, kendisini engelli, felçli ve bakıma muhtaç köpeklere adadı. Evli ve bir çocuk annesi Karagözler, İngilizce öğretmenliğinden 6 yıl önce istifa ettikten sonra “Eskişehir Anadolu Üniversitesi”nde veteriner teknikerliği okudu. Şimdi ise tüm hayatı “Melek Barınağı” oldu. Reyhan Avcı Karagözler, öğretmenlikten “Melek Barınağı”na yaşanan süreci “Aydınlık”a anlattı:

“İngilizce öğretmeniyim, aynı zamanda ressamım. Kendimi bildim bileli hep hayvanlarla iç içe yaşadım. Ne yazık ki Türkiye’de sokak hayvanları değer görmüyor. İşkencelere, tecavüzlere maruz kalıyor. Belediyeler ise sokak hayvanlarına bakmıyor. Türkiye’de sokak köpeklerine yönelik gün geçtikçe artan eziyet beni rahatsız etmeye başladı. Ve dedim ki ‘onlara sahip çıkmalıyım.’ Eşimle konuştum. Ben öğretmenliği bırakacağım dedim. Konuştuk, anlaştık ve öğretmenlikten istifa ettim. Kendimi sokak köpeklerine adadım.”

Karagözler, barınağın adını neden “Melek” koyduğunu ise duygulanarak dile getirdi:

“Öğretmenlikten istifa ettikten sonra ilk işim bir arazi kiralamak oldu. Bu işe başladığımda bir köpek vardı ve adını ‘Melek’ koymuştum. ‘Melek’, ilk göz ağrımdı. Bu yüzden barınağımın adını ‘Melek Barınağı’ koydum. Zamanla 40-50 köpeğim oldu. Sosyal medya üzerinden hayvanseverlere çağrı yaptım. ‘Melek Barınağı’na destek olsunlar diye. Barınağı öğrenenler Van, Trabzon, Adana ve İstanbul’un da aralarında bulunduğu şehirlerden bakıma muhtaç köpekleri göndermeye başladı. Büyük bölümü engelli ve felçli köpek sayısı da yaklaşık 400’e ulaştı.”

“Mutlu Olmak Paradan Daha Önemli”

Hem yaşı gereği hem de yaşadığı hayat gereği her şeye tok olduğunu söyleyen Karagözler, “Benim için paradan daha önemli şeyler var. Öğretmenlik yaparken her ay düzenli maaş alıyorsunuz. Tatiller, dinlenmeler... Ben bunların hepsinden vazgeçerek kendimi mutlu hissedeceğim yerde olmak istedim. Çünkü o hayat bana tat vermez bir hale gelmeye başlamıştı. Tatilim yok, evde kalıp dinlenmeye vaktim yok. Ama çok daha mutluyum. Bir firma gibi baktığınız zaman temizlik işinden patronuna kadar barınağın bütün bölümlerinden ben sorumluyum. Açtığım günden beri sabah gelip akşam gidiyorum. Benim işim ‘Melek Barınağı’nda çalışmak. Kafa yorgunluğum var ama beden yorgunluğu hissetmiyorum.”

Karagözler, barınaktaki köpeklerin her birini çocuğu gibi gördüğünü anlatıyor:

“Barınaktaki köpeklerin hepsiyle tek tek ilgileniyorum. Her gün düzenli bakımlarını yapıyorum. Çoğu hasta. Kör olanlar, sağır olanlar, yürüyemeyenler; sokakta yaşayamayacak kadar yaşlı, böbrek hastası, kalp hastası, şeker hastası çocuklarım var. Çocuklarım diyorum çünkü hepsiyle bir annenin çocuğuyla ilgilendiği gibi ilgileniyorum.”

“Gönüllü Çalışacak İnsanlara İhtiyacım Var”

Reyhan Avcı Karagözler, kendisi gibi barınağa gönül verecek insanların olmasını canı gönülden istediğini belirtiyor:

“Melek Barınağı’nı herkes duysun istiyorum. Ben 20 yaşında bir genç değilim. Yaşım gereği yarın ne olacağımı bilemiyorum. Yaş ilerledikçe insan arkada kalanlara ne olur diye daha da endişeleniyor. Hayvanseverlerin ‘Melek Barınağı’na gönüllü olarak destek olmalarını istiyorum. Bir firma veya birileri sahiplenmeli. Benden sonra onlara bakacak birilerinin olduğunu bildiğim zaman gözüm arkada kalmayacak. ‘Melek Barınağı’ benim barınağım değil, Türkiye’nin barınağı.”

Aydınlık Gazetesi - 28.02.2017, Salı (Müjde Oktay)