19.06.2021 / Tarlayı Zehirle Suladılar: Balıklar Öldü, Ürünler Kurudu…


Denizli’de “DSİ”, “Aşağışamlı”daki üreticilere baraj kapaklarını açıp su vermedi. Ürünlerini kurumaktan kurtarmak isteyen köylü “Büyük Menderes Nehri”ne set çekti, kirli suyu kullandı. Kirli su tarlada ürünü, sulama kanalındaki balıkları öldürdü. Kirli su için dekar başına 90 lira alan “DSİ” ödeyemeyen üreticinin gübre, mazot ve prim desteğine el koydu.
Tarlayı Zehirle Suladılar
Denizli’de “Devlet Su İşleri” (DSİ), “Aşağışamlı”daki üreticileri de susuz bıraktı. “Adıgüzel Barajı”ndan gelen suyu kullanan üreticiler su verilmemesi nedeniyle ürünlerini kurtarmak için “Menderes Nehri”ne yöneldi.

Ankara yolu üzerindeki tesislerin arıtılmayan atıkları ve “Çürüksu”ya bırakılan diğer fabrika atıkları ile beslenen “Menderes Nehri” bölgedeki tüm tarım topraklarını çoraklaştırdı.

Susuz kalan üreticiler nehir üzerine büyük bir set çekti. Oluşan göletlerdeki suyu doğrudan tarlalarına ya da sulama kanallarına yönlendirdi.

Sucul Yaşam Sona Erdi

Bölgede onlarca kilometre uzunluğunda olan ve içindeki temiz su ile sucul yaşama ev sahipliği yapan sulama kanalları “Büyük Menderes”in suları ile kirlenince balıklar öldü. Bu su ile sulanan tarlalarda yoncalar tamamen kururken yemlik mısır ve pamukta verim düştü.

Üreticiler kirli suyun tarım topraklarını çoraklaştırdığını söyledi. Bölgede 30 bin dekar alan kirli su ile sulandı.

“Menederes Nehri”nde yeterince su olmaması nedeniyle kanallara suyu pompalarla çekmek zorunda kalan üretici mazot masrafından yakındı.

“30 Bin Dekar Alan Bu Suyla Sulanıyor”

“Aşağışamlı”lı üretici Turgay Dedeoğlu “Sözcü”ye yaptığı açıklamada, “Suyu salmıyorlar. Biz de mecburen ‘Menderes’ten kullanmak zorunda kaldık. Balıklar öldü. Tarlalar zehirlendi. Yonca olduğu gibi kuruyor. Toprak çoraklaşıyor. Bu sudan 30 bin dekar alan sulanıyor. Herkesin durumu aynı. Şu suyun dekarına 90 lira ödüyoruz. Ayrıca traktörün yaktığı mazot masrafımız var. Çaresiz kaldık. Ürünlerimizi kurtarmak için bu suyu kullandık” diye konuştu.

“Destek Ödemelerimi Haczettiler”

“DSİ” tarafından yönetilen “Sulama Birliği”nin ödemesi 18 gün geciktiği için kendisini haczettiğini söyleyen Dedeoğlu, “Gecikti diye devletin  çiftçiye verdiği mazot, gübre veya prim desteğine el koyuyorlar. Bir gün bile geçse bankadaki paraya el koyuyor. Özel bankalar bile şu salgın döneminde 90 gün 180 gün işlem yapmıyor. Kamu bankası hemen paraya el koyuyor. Geçen ayın sonunda ilk taksitin son günüydü. Ödeyemedik destek ödemelerimiz gitmiş” ifadelerini kullandı.

“Üretici Zehirli Suyu Kullanıyor”

“CHP Merkezefendi İlçesi” Başkanı Ali Osman Horzum iktidarın ülkeyi yönetemediğini ve artık sona geldiklerini belirterek; “Bugün itibariyle yoncalarımız zehirli su ile kuruyor, altın değerindeki topraklarımız çoraklaşıyor, görüldüğü üzere suda balıklar dahi yaşayamıyor. Bu sudan üretmek zorunda kaldığımız ürünleri körpecik çocuklarımız ve bizler yiyoruz. Her şeye rant olarak bakan iktidar doğamızı yok ediyor. Bırakın geleceğimizi bugünümüz yok ediliyor. Bütün bunlar Dünya harikası ‘Pamukkale’mizin eteklerinde yaşanıyor” diye konuştu.

“Üreticiler Zor Durumda, DSİ Suyu Yönetemiyor”

Üreticilerin çok zor durumda olduğunu söyleyen Horzum, şu ifadeleri kullandı:

* “DSİ” su yönetimini beceremediği, su kaynaklarını koruyamadığı için “Aşağışamlı Mahallemiz”deki üreticiler zor durumda kaldılar. Temiz suya ulaşamayan üreticilerimiz ürünlerini kaybetmemek için zehir akan “Menderes Nehri”ni sulama kanallarına yönlendirdi ve ekili alanlarını bu su ile suladı.

* Sanayi tesislerinin arıtılmamış atıkları ile kirletilen “Menderes Nehri” önce su kaynaklarındaki habitatı yok etti, balıkları öldürdü, ardından tarladaki ürünlere zarar verdi.

* Bölgede yaptığımız incelemede tüm üreticilerin pamuk ve mısır tarlalarını bu pis su ile suladıklarını tespit ettik. Pis su yoncaları öldürdü. Diğer ürünlere de zarar verdi.

* Üstelik bu pis su için zor durumdaki üreticiden ücret alan “DSİ”, ödeme yapmaya gücü olmayan çiftçinin mazot, gübre ve prim desteğini hesabından kesiyor. Bir günlük gecikmeye bile tahammülü olmayan “DSİ” kendi kabahatini üreticinin sırtına yüklüyor.

* Türkiye’nin her yerinde yönetimini aldıkları “Sulama Birlikleri”nin içini boşaltan, işlevsiz kılan “DSİ”, su yönetimini becerememiştir.

* Denizli’de bulundukları her yerde, suyu yönetmeye çalıştıkları her yerde sorun çıkarmaktan başka bir işe yaramadılar. Su paralarını tahsil edip suyu vermediler.

* “Menderes Nehri” kirletilir adeta zehir akarken hatırlamadıkları sorumluluklarını her nedense çiftçinin prim desteğine el koymada hemen hatırladılar.

* İktidar kamu kurumları eliyle kendi insanına zulmediyor. Ne doğaya ne de insana saygısı yok. “Menderes Nehri”nin bu halinden utanacak bir sorumlu, yetkili yok mu?

Sözcü Gazetesi - 19.06.2021, Cumartesi (Selami Aydın)