06.12.2018 / Çevre Bakanlığı Kum Ocağı İçin 180 Bin Ağacı Feda Etti


AKP’li Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, “Kuvars Kum Ocağı” için Çorlu’daki 180 bin meşe ve fıstık ağacının kesilmesini öngören “ÇED Raporu”nu savundu. Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, ağaçlar yeniden dikilse bile 50 yılda bugünkü hale gelebileceğini söyledi.

180 Bin Ağaç Kesildi

Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde “Ersay Madencilik Şirketi”nin “Kuvars Kum Ocağı”nın kapasite artışı için 102.31 hektarlık ormanlık alanda 180 bin meşe ve fıstık ağacı kesimine ilişkin “ÇED Raporu” “Tarım ve Orman Bakanlığı” tarafından onaylandı. Bunun üzerine CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye yanıtlaması istemiyle bir yazılı soru önergesi yöneltti. Aygun, önergesinde 180 bin ağaç kesilmesini öngören raporun nasıl onay alabildiğini sordu.


50 Yıla İhtiyaç Var


Önergesinde, şirketin 180 bin ağacın beş katı niteliğinde 900 bin ağacın dikilmesini taahhüt ettiğine işaret eden Aygun, Pakdemirli’den şu soruya yanıt istedi: “Kesilecek ağaçlar, meşe ve fıstık çamı ağaç türleridir. Kesilen ağaçların yerine dikilecek ağaçların aynı seviyeye gelmesi için en az 30-50 yıla ihtiyaç vardır. Zira bir fıstıkçamının kozalak verimi 20-25 yaşında başlamakta, 60-100 yaşında da en üst verime ulaşmaktadır. Bu bakımdan, kesilen ağaçların yerine yenilerinin dikileceği vaadi, yaşanan kıyımı size göre telafi edebilecek midir?”


Ağaç Kıyımına Dayanak Orman Kanunu


Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin, yanıtında, ağaç kıyımını “Orman Kanunu”na dayanarak meşrulaştırmaya çalışması dikkat çekti. “Anayasa”nın “168’inci maddesi”ne göre tabii servet ve kaynağın arama ve işletmesini devletin gerçek ve tüzel kişiler eliyle yapmasının mümkün olduğuna işaret eden Pakdemirli, “Söz konusu maden ocağına; Anayasanın 168’inci maddesi hükmü ve 6381 sayılı Orman Kanunu kapsamında izin verilmiştir” dedi.


Yaban Hayvanları Yakalanıp Taşınacak


“Orman Kanunu” kapsamında maden faaliyetleri yapılan sahanın bozulacak doğal yapısının yeniden düzenlenebileceğini, doğal dengesinin kurulacağı biçimde rehabilite edilebileceğini belirten Pakdemirli, kararı savunurken söz konusu maden ocağının “ÇED Raporu”nda ormanlık alanda toz azaltıcı tedbirler almayı taahhüt ettiğini aktardı. Pakdemirli bölgedeki yaban hayatının korunması konusunda da şunları ifade etti:


“Maden ocağında oluşacak toz miktarı ile ilgili hususlar, ‘ÇED Raporu’nda toz azaltıcı tedbirler bölümünde belirtilmiştir. ‘ÇED Raporu’nda, Bakanlığımızca flora ve fauna çalışması yapılmış ve neticede tespit edilen türlerle ilgili alınacak önlemler belirtilmiştir. Tespit edilen türden taşıma yapılacak fauna (bölge hayvanları) elemanları için biyolog nezaretinde uygun yakalama teknikleri kullanılacağı, flora türleri için tohum toplama gibi metotlarla taşıma yapılacağı, alan restorasyonu sürecinde türlerin ve habitatların alana olan uyumlarını belirlemek üzere iki yıl süre ile izleme çalışması yapılacağı ve Bakanlığımıza altı ayda bir rapor sunulacağı taahhüt edilmiştir.”


Bakan Pakdemirli’yi eleştiren İlhami Özcan Aygun, Trakya’nın ciğerlerinin kesileceğini belirterek şöyle konuştu: “Erozyon sahasında ve tarım üretimi yapılan alanların dibinde 180 bin ağacın kesilmesi, Tekirdağ için büyük bir yıkımdır. Bakanlık, bölgede erozyon olmadığını söyleyemiyor. Ama ‘Afete Maruz Bölge Kararı’ bulunmadığını gerekçelendirerek, maden ocağının ağaç kıyımına geçit veriyor. Ormanlarımızı böyle mi koruyacağız? Bakanlık, ormanın, ağacın önemini anlayamıyor mu? Uzmanlarını değiştirsin.”


Aydınlık Gazetesi - 06.12.2018, Perşembe (Zihni Erdem)