05.04.2017 / Maruz Kaldığımız Radyasyonun Yüzde 30’u Uzaydan Geliyor


“CERN” ve “Uluslararası Uzay İstasyonu” projelerinde yer alan “ODTÜ Fizik Bölümü”nden Doç. Dr. Bilge Demirköz, göğe yükseldikçe radyasyon miktarının arttığını belirterek, “Düşündükçe biz şimdi uçakta daha fazla mı radyasyon yiyoruz, evet daha fazla yiyoruz” dedi. Doç. Dr. Demirköz, insanların doğal yolla aldığı radyasyonun yüzde 30’unun uzaydan geldiğini de söyledi.
Demirköz, Bilge
“Ortadoğu Teknik Üniversitesi” (ODTÜ) ve “ODTÜ Mezunlar Dernekleri” işbirliğinde ilki Mersin’de “kuraklık”, ikincisi Eskişehir’de “palm yağı” üzerine düzenlenen “Bilim Kafe Etkinlikleri”nin üçüncüsü Antalya’da “radyasyon” konusunda gerçekleştirildi. “ODTÜ”, “Antalya ODTÜ Mezunlar Derneği” ve “Muratpaşa Belediyesi” işbirliğinde “Engelsiz Cafe”de gerçekleştirilen “Bilim Kafe Projesi”nde “ODTÜ Fizik Bölümü” öğretim üyelerinden Doç. Dr. Bilge Demirköz, “radyasyon” konusunda sunum yaptı.

“ODTÜ” Rektör Danışmanı Doç. Dr. Eren Kalay, “Antalya ODTÜ Mezunları Derneği” Başkanı Yıldırım Şimşek ve çok sayıda “ODTÜ” mezunu ve dinleyicinin katıldığı “Bilim Kafe Buluşması”nda, “UNESCO Uluslararası Bilim Kadınları Ödül Programı” kapsamında “Uluslararası Yükselen Yetenek” ödülü sahibi Doç. Dr. Bilge Demirköz, “radyasyon” konusunu işledi.

Gökyüzündeki O Işık Uzay İstasyonu

“Cern” ve “Uluslararası Uzay İstasyonu” projelerindeki çalışmalarını anlatan Doç. Dr. Bilge Demirköz, gökyüzünde gördüğümüz ve kayan yıldız zannettiğimiz ışığın uzay istasyonu olduğunu, istasyonlarda 6 kişinin yaşadığını söyledi. Bu istasyonlarda uzaydaki fizik kuralları hakkında bilgi verildiğini kaydeden Doç. Dr. Bilge Demirköz, “Cern’deki atom parçacığı araştırması özellikle medyanın etkisiyle dünyada panik hali yarattı, dünyayı patlatacak gibi panik oluşturuldu ama biz çok rahattık ve hiçbir şey de olmadı. Uzaydan daha büyük parçacıklar geliyor ve atmosfere çarpıyor, hiçbir şey olmuyor. O yüzden bu tip olayları araştırmak için uzaydayız. Atmosfere çarpıyorlar ve yeryüzüne ulaşmıyorlar. Bir kısmı ulaşıyor. Bizim ilgilendiğimiz evrende nasıl hızlanıyorlar, onları oluşturanlar ne? Fizik olaylarını araştırıyoruz” dedi.

Uçakta Daha Fazla Radyasyon Yiyoruz

Yükseklerde radyasyonun neden daha fazla olduğuna dair “Alpler”de yapılan bir araştırmadan da örnek veren Doç. Dr. Bilge Demirköz, yükseldikçe radyasyonun daha çok arttığını söyledi. Doç. Dr. Demirköz, şöyle konuştu:

“Şimdi düşündükçe biz şimdi uçakta daha fazla mı radyasyon yiyoruz, evet daha fazla yiyoruz. Şimdi biliyoruz ki bu parçacıklar ışık hızına çok yakın giden parçacıklar ve çoğu da proton. Benim çalıştığım alan da bu radyasyon konusu. Bu kozmik ışıklar uzaydan tekil olarak geliyor ve nitrojen ya da oksijen çekirdeği bulunca ona çarpıyor. Bilardo toplarının çarpışmasını düşünün. Buna kozmik yağmur diyoruz. Yağmurlanma sürecinde bir kısmı havada duruyor. Bir kısmı da yeryüzüne kadar giriyor. Şu an saniyede içimizden bir tane müon geçiyor, müon elektronun ağır abisi. Çok uzun yaşayan bir parçacık.”

Radyasyonun Yüzde 30’u Uzaydan Geliyor

İnsanların doğal yolla aldığı radyasyonun yüzde 30’unun uzaydan geldiğini, yüzde 70’inin de yiyecek ve içecekler aracılığıyla geçtiğini belirten Doç. Dr. Demirköz, “Ne kadar göğe yakınsanız o kadar çok radyasyona maruz kalıyoruz. Dünyada manyetik alan çok önemli, belki dünyada yaşamın başlangıcının noktasıdır. Dünyanın manyetik alanı bu parçacıklara viraj aldırıp çoğunu güney ve kuzey kutbuna yönlendiriyor” dedi.

Aydınlık Gazetesi - 05.04.2017, Çarşamba