05.04.2017 / Akdeniz Ormanları Adım Adım Planlandı
50 yıl içinde “Akdeniz Ormanları”nın içinde olduğu alanda ortalama sıcaklığın 3.8 derece artması bekleniyor. İklim değişimine karşı “Doğal Hayatı Koruma Vakfı”nın geliştirdiği önlemler, “Orman Genel Müdürlüğü” tarafından 20 yıllık plana dahil edildi.
“Türkiye Doğal Hayatı Koruma Vakfı”nın, “Orman Genel Müdürlüğü” ile yürüttüğü proje kapsamında “Akdeniz Ormanları”nın 20 yılı planlandı. “Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli” (IPCC) verileriyle oluşturulan iyimser senaryoya göre 2070 yılında bölgede sıcaklık ortalama 3.8 derece artacak. Bu senaryoya karşı öneriler geliştirildi. Plan adım adım uygulanacak. “Akdeniz Ormanları”nın “İklim Değişimine Uyum Projesi” kapsamında, yaklaşık 400 bin hektar alanın gelecek 20 yılı planlandı. “Konya Orman Bölge Müdürlüğü”nün sorumluluğundaki “İç Anadolu Bölgesi”nden Toros ardına uzanan alanda yer alan “Akdeniz Ormanları”nın Türkiye’de iklim değişimine en hassas orman ekosistemi olduğu düşünülüyor. “Birleşmiş Milletler”in kurduğu “IPCC”nin verilerine göre hazırlanan iyimser senaryoda 2070 yılına kadar bölgede sıcaklık ortalama 3.8 derece artacak. Projenin ortağı, “Doğa Koruma Merkezi” bu iklim senaryolarını kullanarak ekolojik modelleme oluşturdu. Hangi alanlarda ormanların iklim değişikliğinden ne şekilde etkileneceğiyle ilgili öngörüler ortaya çıkarıldı. Bu etkilerin en aza inmesi için öneriler geliştirildi.
Projenin yürütücüsü, “Türkiye Doğal Hayatı Koruma Vakfı”ndan Selin Devranoğlu, “Orman Genel Müdürlüğü”, “Doğa Koruma Merkezi”, “İç anadolu Ormancılık Araştırma Enstitüsü”nün birlikte çalıştığı projenin ayrıntılarını “Aydınlık”a anlattı.
Selin Devranoğlu, “Akdeniz Ormanları”nın Türkiye’de iklim değişimine en hassas ekosistemlerden olduğunu söyledi. Devranoğlu, “Öngörülen senaryonun gerçekleşmesi halinde koşulların; karaçam, göknar, sedir gibi ormancılığımız için önemli olan türler için uygunluğu önemli ölçüde azalacak. Bu da türlerin birden ortadan kaybolmalarına değil zaman içinde zayıflamalarına neden olacak. Zayıflayan bir ağaç, böcek saldırılarına açık hale gelir, kendini savunamaz. Bu türler, kuraklığa, mantara ya da yangınlara daha dayanıksız hale gelecek. Alanda tek tür varsa orman varlığı tehlikeyle girer” dedi.
İklim değişiminin etkilerinin en aza indirilebilmesi için öneriler hazırlandı. Devranoğlu, orman varlığının korunması için doğadaki çeşitliliğin örnek alınması gerektiğini söyledi. Devranoğlu şöyle konuştu: “Genellikle ağaçlandırma deyince akla gelen aynı türü sıra sıra dikmek. Oysa doğa tekdüze değil, çeşitlilik var. Aynı alana farklı türler dikilmeli. Çünkü her birinin ihtiyaçları ve hassaslıkları farklı. Gelecekte iklimin değişmesi halinde, bazı türler zorlansa da bazıları alandaki orman varlığını devam ettirecektir. Örneğin alandaki karaçamlar, gelecekteki iklimle mücadele edemezse aynı alandaki meşe ve ardıçlar orman varlığının devamını sağlayabilirler. Karaçamların boşluğu da zaman içinde diğer türlerin tohumlarından çıkacak yeni fidanlarla dolacaktır. Gen çeşitliliği artırılmasına yönelik çalışma yapılmalı. Gelecekte öngördüğümüz koşulların bugün yaşandığı alanlardan tohum transferi yapılarak, geleceğe hazırlanabiliriz. ‘Akdeniz Ormanları’nın hassasiyetini göz önünde bulundurarak, bölgeyi odun çıkarmak dışındaki fonksiyonları için kullanmalıyız. Ormanlarımızın odun dışında suyu ve havayı temizlemek gibi fonksiyonlarının da olduğunu unutmamalıyız. ‘Orman Genel Müdürlüğü’, cumhuriyetimizden daha eski bir kurum. Veri toplamak ve faaliyetler açısından Avrupa’nın birçok ülkesinden daha ileri seviyedeki ormancılığımızı daha da ileriye taşıyabiliriz. Projemizde, bu önerilerin hangilerinin hangi noktaya daha uygun olduğu da belirlendi. ‘Orman Genel Müdürlüğü’ ile birlikte bu önerileri 20 yıllık planlara dahil ettik. Zaman içinde ormancılar bu planlara uygun olarak hareket edecekler.”
Aydınlık Gazetesi - 05.04.2017, Çarşamba (Özlem Konur Usta)
05.04.2017