04.03.2018 / Zeytin Ağaçları Kuruyor

Zeytinin petrol kadar değerli olduğunu vurgulayan Hataylı üreticiler hükümetten yol, mazot ve gübre konusunda iyileştirme talebinde bulundu.

Hatay’ın Samandağ ilçesindeki üreticiler geçim kaynakları olan zeytin ve narenciyeden bu sezon beklediği verimi alamadı. İlçede tarımla uğraşan Faik Çatal, İsa Çatal ve Hilal Tokdemir sıkıntıları “Aydınlık”a anlattı. Üreticiler, ağaçları diktikleri 90’lı yıllarda daha çok verim aldıklarını belirterek “Artık yüzde 10 verim alabiliyorsak şükrediyoruz” dedi. Üreticiler zeytini petrole benzeterek “Arabanın yürümesi için nasıl petrol kullanılıyorsa, zeytin de insanın petrolüdür” ifadelerini kullandı.

Hatay’ın tarım konusunda ciddi sıkıntıları olduğuna dikkat çeken Faik Çatal, şöyle konuştu: “Samandağ’daki tarım arazilerinin özel sorunları var. Buralara yağmur yağdığında bütün yollarımız bozuluyor. ‘Samandağ’ ve ‘Hatay Büyükşehir Belediyesi’nden bir kepçe geliyor, basit düzeltip gidiyorlar. Kepçe gittikten sonra yağmur yağdığında yollarımız artık kullanılmaz hale geliyor, arabaların bu tarlalara çıkması imkansız hale geliyor.”

Haber için gittiğimizde aracı bir kilometre geride bırakmak zorunda kaldığımızı anımsatan Çatal, “Siz de gördünüz... Bu kadar zeytin bahçeleri, narenciye ve erik bahçeleri var. Ne olur sanki bu yollara bir asfalt dökseler... Büyükşehir olalı üç seneyi geçti ama hiçbir yatırım yapmadılar. İnanın belde ve muhtarlıkken daha iyi hizmet görüyorduk. Şimdi hizmet gelmiyor” dedi. Çatal, sözlerine şöyle devam etti:

“Çıkardığımız zeytin yağını halkımız yemektedir. Çiftçiye ne kadar destek verirseniz, o kadar kalkınırız. SSK emeklisi olmasam, çiftçilikle geçinmem mümkün değil. Eskiden bir kilo ilaç 10 lirayken şimdi 100 liraya çıktı. Bir torba gübre 6-7 lirayken şimdi 60-70 lira oldu. İlaçta on kattan fazla bir artış var. Devlet bana dönüm başına mazot farkı veriyor ama bu yeterli değil. Bahçemden 1 ton yağ aldım, masraflar çıktıktan sonra bana kalan 150 kilo. Bizden en iyi yağı, tüccar 12 liradan aldı, ama asidi yüksek olanlar 8 liraya kadar düştü. İstanbul’da duyuyoruz, zeytin yağının kilosu 25-30 liradan satılmaktadır. Bizden 12 liradan yüksek alan yok. Bizim yağımız kaliteli yağdır. Devletin büyükleri buna el atsın, tarlayı sürmek için cebimizde bir kuruş paramız yok. Ne yapayım yani, bu canım ağaçları kurumaya mı bırakayım?”

Kooperatif Kurulsun!

Arazisinde zeytin, erik, mandalina ve incir olduğunu söyleyen Hilal Tokaç da şunları söyledi:

“Ben ürettiğimin bir kısmını toptancı pazarına, geri kalanını ise pazara götürüp kendim satıyorum. Antakya pazarında kiloyla satıyorum. Bizim sorunlarımız mazot, gübre ve yol masraflarıdır. Bunlar bizim kazandığımızı götürüyor. Defneyi sabunculukta kullanıyor. İnsan için son derece sağlıklı bir sabun üretiliyor. Defne kozmetik alanda da kullanılıyor. Defne ve zeytinyağı ile yıkan, hayatta hastalanmazsın. İnsanlar bilgilendirilse, kooperatif kurulsa ürünlerimiz daha gerçek fiyata satılır. Hatta vatandaş zeytin ve diğer ürünleri ucuza yer.”

Ekmek Yiyemeyenler Göçüyor

İsa Çatal çiftçilikten başka iş bilmediklerini belirterek “İnsanlar çiftçilikten ekmek yiyemediğinden şehirlere göçmektedir. Bu sene yağmur az yağdı, yazın bu ağaçların bir kısmı suyun azlığından kuruyacaktır. Ağaçlar bundan ötürü mahsul az veriyor” dedi.

Aydınlık Gazetesi - 04.03.2018, Pazar (Hüseyin Güler)

04.03.2018