03.05.2017 / Yaban hayatı Tehlike Altında


Yaşam alanlarına insan müdahalesi artıkça, besin bulmakta zorlanan yaban hayvanları daha sık şehre iner oldu. “WWF Yaban Hayatı Danışmanı” veteriner hekim Ahmet Emre Kütükçü, yaban hayatının korunması için alınan önlemlerin yetersiz olduğunu söyledi.
Yaban Hayatı Tehlike Altında
Yaşam alanlarına müdahale edilen boz ayı, kurt, kızıl geyik, vaşak gibi yaban hayvanları artık yiyecek bulmak için sık sık köy ve kent merkezlerine iniyor. “WWF Türkiye Yaban Hayatı Danışmanı” veteriner hekim Ahmet Emre Kütükçü ile Türkiye’de yaban hayatın ne durumda olduğunu konuştuk. Kütükçü, “Kentlerde yaralı bulunan yaban hayvan sayısında artış var. Yaban hayvanlarının yaşam alanları başta yapılaşma olmak üzere ciddi bir baskıyla karşı karşıya. Yaşam kalitesi düşen hayvanlar da beslenebilmek için daha geniş bir bölgeyi taramak zorunda kalıyor. Bu da onları yeni alanlar ararken kentler ve yakınlarından geçmek zorunda bırakıyor. ‘Dünya Doğa Koruma Birliği’nin tehdit altındaki türleri gösteren 2016’ya ait kırmızı listesine göre Türkiye’de 386 tür tehdit altında” dedi.

Veteriner Ahmet Emre Kütükçü, yaban hayvanlarının maruz kaldığı tehditleri şu sözlerle açıkladı: “Yaşam alanı bölünen hayvanlar şehirlere, otoyollara inince ‘yaban hayatı-insan çatışması’ dediğimiz durum ortaya çıkıyor. Bundan zararlı çıkan yaban hayvanları oluyor. Ayılar, yaban domuzları şehre inip insanların tarlalarına giriyorlar. Arıcılarla ayılar çatışmaya giriyor. Ülkemizde hala kurtlar için zehirli etler atılıyor. Özellikle kırsalda çatışma çok fazla. Bunun yanı sıra kaçak avcılık da Türkiye’de çok yaygın. Yaban hayatı kaçak avcılık yüzünden de ciddi kayıplar veriyor. Belediyeler ve insanlar tarafından ormanlara bırakılan köpekler de yaban hayvanlarına zarar veriyor. İstanbul’da karacalar, köpekler tarafından sürekli saldırıya uğruyor. Köpeklerin ormanlardan mutlaka toplanması gerekiyor.”

Ekolojik Koridor Oluşturulmalı

Şehirlerdeki yapılaşma projelerinin yaban hayatını koruyacak şekilde hazırlanması gerekiyor. Ahmet Emre Kütükçü bu konudaki önerilerini şöyle sıraladı: “Başta altyapı ve yapılaşma projeleri olmak üzere büyük projeler hazırlanırken yaban hayvanlarının yaşam alanlarına etkilerinin değerlendirilmesi öncelikli adım olmalı. Devam etmekte olan projelerde tahribat en aza indirilmeli. Parçalanmış yaşam alanlarının birleştirilmesi için hayvanların bir bölgeden diğer bölgeye ulaşımını sağlayacak ekolojik koridorlar oluşturulmalı. Özelikle yaşam alanlarından geçen yollarda türlere uygun yaban hayatı geçiş köprüleri ve tüneller yapılmalı. Yaşam alanlarına sınır oluşturan tarım arazilerinin çitle çevrilmesi yerine tarım arazileriyle yaşam alanları arasında tampon bölgeler oluşturulmalı.”

Yaşamalarını Devlet Sağlayabilir

Yaban hayatını korumak için devletin harekete geçmesi gerektiğini vurgulayan Ahmet Emre Kütükçü, “Ayılara tuzak kurup öldermek yerine onlar için tasarlanan elektrikli çitler var. Hayvanı sadece kaçıracak kadar bir etki ediyor. Ayıyı kaçırmak adına dünyanın her yerinde zararsız olan bu elektrikli çitler kullanılıyor. Kurtlar için de yüksek korumalı çitler var. Bunlara para vermemek için hayvanları öldürüyorlar. Burada devlet yönlendirici olmalı, bu çitler devlet teşvikiyle alınabilmeli. Ya da yaban hayvanların verdiği zararlar devlet tarafından karşılanmalı. Böyle olursa vatandaş da öldürmez” dedi.

Aydınlık Gazetesi - 03.05.2017, Çarşamba (Müjde Oktay)