02.08.2017 / Anne At Su İçince Zalimce Öldürüldü


Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde yakın zamanda anne olan bir at, arsasında su içtiği için arsa sahibi tarafından vicdansızca taşla yaralanarak ölüme terk edildi. 3 gün boyunca minik yavrusunun yanıbaşından ayrılmadığı yaralı anne atın aç ve susuz bırakılarak da ölmesine göz yumuldu. Yetkililere yapılan şikayet sonucunda sorumlulara ayrı ayrı 546 TL para cezası uygulandı.
Anne At Zalimce Öldürüldü
“Türkiye Hayvan Hakları Federasyonu Kahramanmaraş İl Temsilcisi” Çiğdem Şeker, konuyla ilgili yaptığı hassas ve duyarlı açıklamasında şunları kaydetti:

“Atlar..

Yıllardır anlatırız, söyleriz, yazarız, çizeriz. Ama nafile. İnsanların çıkarları doğrultusunda devam eden hayata bakış açılarını değiştiremeyiz bir türlü.

Atlar…

Hisleri en yoğun hayvanlardır. İnsanların yüklerini sırtlarında taşır. Yüksünmez yapar. Ancak insan ona sadece mal gözüyle bakar. Işini gördüğü sürece yemeğini suyunu koyar. Menfaatine yaramadığı an vicdansızca hiç minnet duymadan ölüme terk eder.

Düşünün sokaklarda terk edilmiş at veya eşek görmek artık tesadüf değil. Bakımevimizde tedavi altına alınan at veya eşek sayısını ben unuttum. Yaralanmış ya da yaşlanmış bu yük hayvanları ırgat gibi çalıştırılıp ölürken bile acının kucağına bırakılıyor.

Fotoğraftaki at da ‘Pazarcık İlçesi Yukarımülk Mahallesi’nde vicdansızca ölüme terk edildi. Arsasında su içtiği için taşla yaralanan bu zavallı, üç gün sıcağın altında aç-susuz ve yaralı bir şekilde bekletildi. Hayvanı yaralayan kadar onun o şekilde ölümüne göz yuman, hiçbir yardım talebinde bulunmayan hayvan sahibine ne diyelim? Yıllarca yükünü hafifleten, belki evine ekmek götürmesine vesile olan atına bunu reva görene ne söyleyelim? Minnet duygusu ve vicdanı körelmiş insanlar yüzünden hayvan hakkı savunucularının dünyası artık kararmış durumda.

Bu yaralı at bir anne aynı zamanda. Minik tayı başında günlerce nöbet tutmuş, yanından bir an ayrılmamış.. Maalesef bu güzeller güzeli anne at artık yok. Bunun gibi daha binlercesi bu şekilde ölüme terk ediliyor.

‘Büyükşehir Belediyesi Veteriner İşleri’ Şube Müdürü Yakup Bilal, olay derneğimize intikal edince ekiplerini olay yerine yolladı, fakat anne atın öldüğünü öğrendik. Kurtaramadık. ‘Doğa ve Milli Parklar’ Şube Müdürü Hacı Kalınkütük yaptığımız müracaat neticesinde olaya konu olan şahıslara ayrı ayrı 546 TL para cezası uyguladı. Kurum yetkililerimize duyarlılıkları için binlerce teşekkür ediyorum.

Fakat artık biz tüm bunlar son bulsun istiyoruz. Para cezası değil, hayvana işkenceye hapis cezası bekliyoruz. Mensubu olduğumuz ‘HAYTAP Hayvan Hakları Federasyonu’ yasa değişikliği için canhıraş çalışmaktadır. Artık sona gelmek üzereyiz. Yasa geçerse bu tür hayvan hakkı ihlalleri ‘Türk Ceza Kanunu’ kapsamında değerlendirilip hapis cezası uygulanabilecek. Elbette bu durum vicdanını kaybetmiş bu tür insanların sicillerinde kara bir leke olarak kalacak. Belki o zaman yaptıklarını daha iyi sorgulama fırsatı bulacaklar.

Tüm hayvanlara sağduyuyla yaklaşabilen bir toplum inşa etmek tek arzumuz. Bu sıcak havalarda önlerine bir kap su koymak, artan yemeklerimizi onlarla paylaşmak, bakımevindeki dostlarımızı ziyaret etmek, yük hayvanlarına karşı daha anlayışlı davranmak, esir hayatı süren hayvanat hapishanelerinin müebbet mahkumlarına gönül gözüyle bakabilmek, her türlü işkenceye hayır diyebilmek, kısacası empati kurmak bu kadar zor olamaz, olmamalı.

Her türlü mimarisine, mezarlarına kuşlar için suluk yapan atalarımızı mı yoksa kedisi için hırkasının kolunu kesen, gideceği yere ulaştığında ilk önce yük hayvanının yükünü indiren peygamberimizi mi unuttuk? Belki de tek yapmamız gereken özümüze dönmektir.

Çiğdem Şeker

Martı Kahramanmaraş Tabii Hayata ve Hayvanlara Işık Derneği Başkanı

Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) Kahramanmaraş İl Temsilcisi

Yerel Hayvan Koruma Gönüllüsü”


Bizler de; bu verilen cezanın hayvan dahi olsa bir canın bedeli olamayacağını ve Allah’ın verdiği hiçbir canın paha biçilemez olduğunu, masum bir cana kıymanın bütün insanlığı öldürmekle eşdeğer olduğunu hatırlatarak; bu zalimce olayda sorumluluğu bulunan herkesi şiddet ve nefretle kınıyoruz.

Gökleri, yeri ve bu ikisi arasındaki her şeyi yaratan, kainattaki her şeyi insana hizmet etmesi için var eden fakat buna karşın akıllı ve şerefli olarak yarattığı insana da hiçbir canlıya eziyet etme hakkını asla vermeyen, verdiği akıl doğrultusunda insana sorumlu olma misyonunu yükleyen Yüce Allah’ın; alemlere bir öğüt, kılavuz ve ışık olarak gönderdiği kendi sözü olan “Kur-an’ı Kerim”de hayvanlarla ilgili bize buyurduğu şeylerin de tüm insanlığı aydınlatmasını temenni ediyoruz.

En’am (Kurbanlık Hayvanlar) Suresi, 38. ayet: Yeryüzünde gezen her türlü canlı ve iki kanadıyla uçan her tür kuş, sizin gibi birer ümmetten/topluluktan başka bir şey değildir. Biz Kitap’ta hiçbir şeyi eksik bırakmadık. Sonunda hepsi Rablerinin huzuruna toplanıp getirilecekler.

Nahl (Dişi Bal Arısı) Suresi, 5, 6, 7 ve 8. ayetler: Ve hayvanları da yarattı; sizin için onlarda ısınma ve pek çok yararlar vardır ve onlardan sizi besleyen besinler yemektesiniz.

Akşamları getirir, sabahları götürürken onlarda sizin için bir güzellik vardır.

Onlar ağırlıklarınızı, sizin ancak çok zor şekilde varabileceğiniz yerlere taşırlar. Şüphesiz Rabbiniz çok esirgeyicidir, çok merhametlidir.

Hem binesiniz diye hem de bir süs olarak/güzellik olarak atları, katırları ve eşekleri de yarattı. Ve bilemeyeceğiniz daha nice şey yaratır O..

http://www.edeajans.com sitesinden alınmıştır. - 02.08.2017, Çarşamba