Eşeği Beraber Gömmedik mi?


Evvel zaman içinde iki yakın arkadaş varmış.

 

Bu iki arkadaş çok kıymet verdikleri bir eşek sahibiymişler...

 

Zamanı gelmiş, ve eşek eceliyle ölmüş.

 

Bu iki arkadaş kıymetli eşeklerine şirin bir mezar yapmışlar, ardından mezarın etrafını duvarla çevrelemişler.

 

Her gün mezarı ziyaret etmiş, çiçek bırakmışlar dua etmişler.

 

Olup bitenleri gören köy sakinleri mezarın sırrını ve hikmetini sormuş.

 

İki arkadaş, burada çok kıymetli, ermiş ve bilge bir varlığımız yatıyor demişler.

 

Bu sefer köylü mezarda yatanın ermişliğinden medet umar olmuş. İşin başında az olan ziyaret sayısı gün geçtikçe artmış.

 

Gelenler yemek ve para bırakmışlar ve dileklerde bulunmuşlar.

 

İki arkadaş bu işe çok sevinmişler ve çok kazanmışlar.

 

Ancak bu kadar çok kazanınca paylaşım sorunları yaşamaya başlanmışlar. Karşılıklı ithamlar olmuş.

 

Arkadaşlardan birisi:

 

- “Aha şu mezarda yatan ermiş üzerine yemin ederim ki paradan çalmıyorum” demiş.

 

Diğer arkadaş ise ağzı açık dinlemiş:

 

- “Ula demiş eşeği beraber gömmedik mi? Beraber gömmeseydik eşşeği bana bile ermiş diye yutturacaksın be şerefsiz” demiş.